Her ne kadar takdir edildikten sonra yaşanan tatmin duygusunu samimi bulmasam da, pek çok kişinin takdir edilmek adına takındığı tavırları kınasam da, hayatımdan takdir edilme beklentisini çıkarmak istesem de ben de bir insanım ve takdir edilmeye bayılıyorum !
Takdir edilme beklentisi hayatımı ve beni şekillendirmediği sürece, takdir sonrası yaşanılan tatmini hayatı güzelleştiren bir detay olarak görerek bu çelişkiyi çözmeye çalışıyorum.
Bugün ben ve blogum çok tatmin edildik. ( Ne kadar çok tatmin dedim ! ) Yandaki metin kutusunda da yazdığım gibi sevdiğim kitaplardan sevdiğim cümleleri, ya da şarkılardan sevdiğim kısımları kırmızı kağıtlara yazıp bunları sokakta bazı yerlere bırakarak duygu ve fikir boşaltımı yapıyordum. Kağıtlarının altına da blogun adresini yazıyordum. Ama bir süre sonra bunu bıraktım çünkü hiç geri dönüm almamıştım.
Bugün katharsis sabah mesaj attı ; Koş çabuk facebooktaki mesajlara bak ! Neyseki dersim bilgisayardı baktım ve bu mesajı buldum :
kırmızı notlarından birini buldum bugün.
sonra kaybettim.
çantama koyduguma eminim.
her yere baktım, yok ortada.
tatlı olmuş, arkadaşlarım da baktı, aklımızı bayağı bir meşgul etti.
iyi ki varsın.
Nasıl mutlu oldum anlatamam ! Artık kırmızı notlarımı dağıtmaya devam edicem. Dikkatli olun !!
Peki neden yaz gecesi ruhu?
Gece, günün en büyülü saatleri değil midir? Gündüzün kaosundan sıyrıldığın, kendinle baş başa kaldığın, maskelerini indirme şansına sahip olduğun, kalabalıklarından arındığın saatler.
Her şeyi yapabilirmiş, herkese ulaşabilirmiş gibi hissettiğin, varolmaktan en çok keyif aldığın dakikalar.
Kendi dünyanda ördüğün ince bir duvarın ardında gerçek dünyayı kısa bir süre için geride bıraktığın, yalnız kalabildiğin, dünyanın aslında sadece sen olduğunu en iyi anladığın saniyeler.
Bu büyülü araf en çok da yazın bulur beni. Bu blog da bir yaz gecesi doğmadı mı zaten?
Şimdi söyle, yaz gecesi ruhunu sen de hissetmedin mi hiç?
Follow
Blog Archive
-
▼
2012
(
106
)
-
▼
Şubat
(
13
)
- Huzursuzluğun Kitabı
- IF İstanbul - Two Years At Sea
- Buraları boş bırakmamak lâzım.
- Nihâyet izledim: İstanbul Efendisi
- IF İstanbul 2012 - Olabileceğim Belki de Olduğum İ...
- IF İstanbul 2012 - Nana
- Takdir = Tatmin
- New York Üçlemesi - Paul Auster
- Mutluluk bi an
- Pas Tutmuş Beyinlere Protesto
- Today
- IF Geliyor Tralalala !
- Puf
-
▼
Şubat
(
13
)
1 yorum:
çok hoş fikir.
Yorum Gönder