Benim Olacaksın: Uttu

Ekranda site açıldığı anda beynimde bir aydınlanma bir mutluluk bir huzur müziği olarak Hallelujah çalmaya başladı ! Çok alışverişkolik bir insan değilimdir ama özgün, çılgın, tatlı mı tatlı tasarımlarla karşılaştığımda yerimde duramıyorum elimde değil. Şimdi sizi Hale, Jale ve Sade ile tanıştırıcam.

No, no, no onlar tasarımcıların adı değil. Elbiselerin adı !

Mimarlık eğitimi alan Gökçe Çıbık, Uttu isimli sitesi ile tasarım kıyafetlerini satışa sunuyor.

Önce Jale ile başlayalım :

Jale ile muzlu pastanın mumları üflenir, yaşını artık sormamaları gerekir. Üflemeden önce bir dilek dilimlenir, ardından hep beraber fotoğraf karesi kesilir. Tüm gece dans edilir, melodiler yorgunluğa iyi gelir. Kimse oturmaz, kimsenin ayağı burkulmaz. Hediyeler verilir, doğumgünü sahibi çekinir de çekinir.


BAYILDIM No.1:  Kıyafetleri anlatan bu sözler benim kalemimden çıkmadı bizzat Uttu'nun sitesinden aldım. Tıpkı Dogo'da olduğu böyle içten, böyle tatlı, böyle esprikli müşteri iletişimini benimsemiş markalar/firmalar kesinlikle piyasada bir sıfır önde başlıyor. Artık çalışan bir kadın da olduğumdan (öhö öhö) bu CRM ( müşteri ilişkileri yönetimi ) konuları beni daha bir cezbediyor. İş kadını Zeze olarak diyorum ki:

Müşterilerinize çok sevdiğiniz bir arkadaşınız gibi davranın. Gerektiğinde tavlamaya çalıştığınız kız/erkek gibi düşünün. Esprili olun, ilginç konuşun.
BAYILDIM No.2: Koleksiyonun fotoğrafları bir harika. Koleksiyon adı "Kent Sakinleri" olduğundan çok doğal çok tatlı çekimler yapmışlar. Üsküdar vapurunda, Beşiktaş'ta parkta, evin kapısını açarken, koltukta kıvrılıp kitap okurken, markette alışveriş yaparken... 
Bu arada bu turunculu ve lacivertlilerde Sade. 

Sade ile devlet dairesinde işler itinayla yapılır, numaralar alınır, kaşeler basılır. İkram edilen çayın tadı yarım kalır. Vedalaşırken memurların yüzü güler. Sonra eller cepte sahilde iki tur atılır. Alınan ekmeğin illa ki köşesi koparılır. Yemekten sonra düğmeler açılır, uykuya dalınır.

Birer adet Hale, Jale ve Sade istiyorum. Bu ay mümkünatı yok ama, bir sonraki ay umarım. Hem önümüz bayram belki para alırım ?! Ama artık vermezler ki büyüdük. katharsis'le dün bu konuda epey serzenişte bulunduk:

Şimdi arkadaşım pıtı pıtı yürüyen küçük çocuklara bile bayram parası veriyorsunuz. Genelde 16-17 yaşlarında ise harçlık vermeyi kesiyorsunuz. AMACINIZ NE? O küçüklere verdiğiniz para zaten anne babanın cebine giriyor. Sen niye anasına babasına para veresin ki? Asıl bize şimdi para lazım. O yüzden diyoruz ki:

* 15 yaşından önce bayram parası verilmesin. İlla verilmek istiyorsanız, her bayram vermek istediğiniz parayı adımıza kumbaralarda biriktirin, biz birikmişini sonra kullanalım.
* Üniversiteye geçen her öğrenciye ikramiye verilsin.

Şimdilik isteklerimiz bu kadar.

Zeze

Phasellus facilisis convallis metus, ut imperdiet augue auctor nec. Duis at velit id augue lobortis porta. Sed varius, enim accumsan aliquam tincidunt, tortor urna vulputate quam, eget finibus urna est in augue.

1 yorum:

Hayallerim, Delorean ve Sen dedi ki...

Uttu'yu burada okuduktan hemen sonra Miss Moss'un blogunda Uttu'dan başka bir iz bulmuş olmanın yarattığı heyecan! Link: http://www.missmoss.co.za/2012/08/17/these-things-no-40/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=these-things-no-40

PS: Sade'ye bittim.