Bendeniz de itüsözlük denen mecrada bişeyler yazıp kendi çapımda takılırken (ki çok sevdiğim bi tosbaa aracılığıyla girdim sözlüğe), bi gün "Tiyatroya Gidiyoruz Zirvesi" diye bi duyuru gördüm. Amanın, dedim, hangi oyun acaba?! Bi de baktım, üç yıldır gitmek istediğim ama biletin bana gökten inmesini beklediğim ve oyun da kapalı gişe oynadığı için gidemediğim İstanbul Efendisi. (Mezun olduğum cânım lisemde de bu sene bu oyunu oynayacak arkadan gelen bıdıklar). Ama kimseyi tanımıyorum, napıcam needicem derken, tosbaa'ya söyledim, gideriz raadol dedi sağolsun. Çevresi geniş tosbaalar tanımak faydalı bişey vesselam. Efendime söyleyeyim, gittik toplaştık, tanıştık, güle oynaya Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesine ulaştık.
Oyun kitapçığına bakarken, oyunun zaten bildiğim künyesini hatırlayıp sevinç doldum. Yazan: Musahipzade Celal. Yöneten: Engin Alkan. Oyuncular: Engin Alkan, Sevinç Erbulak (Oyundan önce tanıdık gelen sadece bu isimlerdi ancak oyundan sonra muhteşem performansı sayesinde Çağlar Çorumlu'yu da öğrendim. Tıklayın siz de görün.) Dekor: Barış Dinçel. Engin Alkan'ın, kitapçıktaki iddia kokan (ama haklı bi iddia) cümlesi de beni benden aldı: "Birazdan tiyatro izleyeceksiniz. Lütfen koltuklarınıza gömülün ve tadını çıkarın. İyi seyirler."
Oyun kitapçığına bakarken, oyunun zaten bildiğim künyesini hatırlayıp sevinç doldum. Yazan: Musahipzade Celal. Yöneten: Engin Alkan. Oyuncular: Engin Alkan, Sevinç Erbulak (Oyundan önce tanıdık gelen sadece bu isimlerdi ancak oyundan sonra muhteşem performansı sayesinde Çağlar Çorumlu'yu da öğrendim. Tıklayın siz de görün.) Dekor: Barış Dinçel. Engin Alkan'ın, kitapçıktaki iddia kokan (ama haklı bi iddia) cümlesi de beni benden aldı: "Birazdan tiyatro izleyeceksiniz. Lütfen koltuklarınıza gömülün ve tadını çıkarın. İyi seyirler."
Oyunun -bence- en komik sahnesinde, Salvetî Efendi (Engin Alkan) ve oğlu İrfan (Çağlar Çorumlu)'ın tempodan bayıltan diyaloğunda tüm salonun kahkahasının ardından bi çocuk gülüşü duyuldu. "Hihehehe!" Aynı olay bikaç kez tekrarlanınca, Engin Alkan'ın yüzünde sevimli bi "gülücem ama tutuyorum" peydâ oldu. Ve arkasından, iki oyuncunun da sırayla patlattığı, çocuğun gülüşünü direkt hedef alan doğaçlamalarla salon alkış manyağı oldu desem yeridir. İşte tam bunu diyordum , bence tiyatro oyuncusunun en kocaman olduğu an, "Olmak ya da olmamak.." dediği değil, hafif gülümseyip seyirciye akıllıca laf attığı andır. Yeni neslin otoportresi denen zırvalamamda bahsettiğim durum tam da bu.
En bomba bi başka kısım da, Engin Alkan'ın mikrofonu aldığı andı. Bu kadar söyleyeyim, kendiniz şâhit olun.
Mikrofon demişken, bu bi müzikal olduğu için, oyuncuların performansına saygı duymamak mümkün değil. 3 saat boyunca dans edip şarkı söyleyerek oyunu sürdürmek her yiğidin harcı olmasa gerek.
Sevinç Erbulak'ın hoplayıp zıplamaları, enerjik halleri, tavrı edâsı ayrıca hayran olunası.
Eğer bu yazıyı buraya kadar okuduysanız, bi tiyatro oyununa ayıracak bikaç dakika bulmuşsunuz demektir. Ve iddia ediyorum, İstanbul Efendisi'ne bikaç saat ayırdığınıza hiç pişman olmazsınız. Zirveyi düzenleyen abimizin (ki kendisi üçüncü kez izledi oyunu) dediği gibi, ben kefilim, gidin, gülün, eğlenin.
Orkestraya kocca bir alkış!
Hastası olduğum şarkı, söylenişi, koreografisi itibâriyle, Sakın Geç Kalma Erken Gel.
Bi de şey.. Duur duur duur bekle bekle! Hanimiş irfan!
Şehir Tiyatrolarından, oyunun künyesi, fragmanı vs:
İstanbul Efendisi
Meraklısına; oyun ve dönemi hakkında daha geniş ayrıntı:
İstanbul Efendisi Ardiyesi
makyajına kurban olduğum |
Mikrofon demişken, bu bi müzikal olduğu için, oyuncuların performansına saygı duymamak mümkün değil. 3 saat boyunca dans edip şarkı söyleyerek oyunu sürdürmek her yiğidin harcı olmasa gerek.
Sevinç Erbulak'ın hoplayıp zıplamaları, enerjik halleri, tavrı edâsı ayrıca hayran olunası.
Eğer bu yazıyı buraya kadar okuduysanız, bi tiyatro oyununa ayıracak bikaç dakika bulmuşsunuz demektir. Ve iddia ediyorum, İstanbul Efendisi'ne bikaç saat ayırdığınıza hiç pişman olmazsınız. Zirveyi düzenleyen abimizin (ki kendisi üçüncü kez izledi oyunu) dediği gibi, ben kefilim, gidin, gülün, eğlenin.
Orkestraya kocca bir alkış!
Hastası olduğum şarkı, söylenişi, koreografisi itibâriyle, Sakın Geç Kalma Erken Gel.
Bi de şey.. Duur duur duur bekle bekle! Hanimiş irfan!
Şehir Tiyatrolarından, oyunun künyesi, fragmanı vs:
İstanbul Efendisi
Meraklısına; oyun ve dönemi hakkında daha geniş ayrıntı:
İstanbul Efendisi Ardiyesi
"sakın geç kalma erken gel" |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder