Ayakkabılarınızda Marilyn Monroe'yu taşımak ister misiniz? Ya da İstanbul Boğazını? Duvarınıza Ortaköy Camisini asmak, ya da saati Eiffel Kulesine bakarak öğrenmek? Daha da önemlisi, tişörtlerinizde, ayakkabılarınızda, duvarlarınızda, çantalarınızda, cep telefonlarınızda, dizüstü bilgisayarlarınızda birbirinden sevimli, rengârenk ve zevkli tasarımlar taşımak ister misiniz? Hepsinden önemlisi, dibine kadar eğlenceli tasarımlarla karşılaşmak ister misiniz?
Online alışverişe karşı taşıdığım uzun süreli önyargıdan sonra, "en azından bi bakınmak lâzım,model görmek lâzım" diyerek üye olduğum alışveriş sitesinde, Dogo Shoes diye bir marka görüp herhangi bir beklentiye girmeden tıkladım. Ayakkabı, bot ve babet vardı kategoriler arasında. Ayakkabılara bi bakalım dedim. Oxford tipi onlarca model çıktı karşıma. Hepsi de çılgın çılgın, renkli renkli, eğlenceli eğlenceli şeylerdi. Her modelin botu ve babeti de olduğunu görünce, ben, o önyargılarımı tek tuşla yıkıp, bir adet Dogo ayakkabı sipariş ettim. Hayatında online alışveriş yapmamış bir insana, internetten ayakkabı sipariş ettiren Dogo Shoes nası bişeymiş ki diyerek Google'da aradım, ve kendilerine ait, alışveriş de yapılabilen bi sitelerinin olduğunu gördüm. Sitenin kendisi de tasarımlarla aynı elden çıkmış olduğunu gösteriyor sanki. Çok eğlenceli. Mesela botların yanına not düşmüşler, "Kalın kalın çoraplarla giyebilin diye yarım numara büyük yaptık." diye. Seneye de giyebiliyoruz aldığımız ayakkabıları, daha ne olsun.
Vee, sitelerinin adının Dogo Shoes değil de Dogo Store olması, sadece ayakkabı yapmadıklarını göstererek beni sevince boğdu. Tişört, çanta, saat, ayna ve bi sürü aksesuar çeşidiyle Dogo tam bi tasarım deryası. Sürekli kendini yenileyen, yeni yeni modeller üreten, ve bizim neyi sevdiğimize çok önem veren, iletişimi hiç koparmayan bi firma Dogo. Önem vermekle kalmayıp, biliyor da neleri beğeneceğimizi. Sonunda evime gelen Dogolarımı babama gösterdiğimde, "Erkek için modelleri de var mıymış?" dedi. Şöyle bi düşünüp, "Tişörtlerde var ama ayakkabılarda yok." dedim. Ve ertesi gün, Dogo Facebook sayfasında "çok yakında, Mr Dogo" başlığıyla yeni erkek ayakkabı modellerinin fotoğraflarını gördüm. Yine çok zevkli, çok keyifli.
Bu kadar laf yeter, modeller konuşsun diyor ve aşağıdaki linkten hemmen Dogo Store'un sitesine girmenizi ısrarla öneriyorum.
www.dogostore.com
Zeze'nin Maçka Dergisi'nde çıkan Dogo'nun marka yönetimi hakkındaki yazısı için sizi şöyle alalım.
Peki neden yaz gecesi ruhu?
Gece, günün en büyülü saatleri değil midir? Gündüzün kaosundan sıyrıldığın, kendinle baş başa kaldığın, maskelerini indirme şansına sahip olduğun, kalabalıklarından arındığın saatler.
Her şeyi yapabilirmiş, herkese ulaşabilirmiş gibi hissettiğin, varolmaktan en çok keyif aldığın dakikalar.
Kendi dünyanda ördüğün ince bir duvarın ardında gerçek dünyayı kısa bir süre için geride bıraktığın, yalnız kalabildiğin, dünyanın aslında sadece sen olduğunu en iyi anladığın saniyeler.
Bu büyülü araf en çok da yazın bulur beni. Bu blog da bir yaz gecesi doğmadı mı zaten?
Şimdi söyle, yaz gecesi ruhunu sen de hissetmedin mi hiç?
5 yorum:
güzelmiş, ben de sevdim:)
Tasarımları gerçekten çok güzel, insan hangisini seçeceğini şaşırıyor :) Ben de ayakkabı siparişi vermek istiyorum ama daha önce bu markayı kullanan biri tanımadığım için ayakkabının rahatlığı konusunda kararsızım. Ayaklarım hassas olduğu için tereddüt ettim. Acaba siz ayakkabıyı rahatlık açısından nasıl buldunuz?
Ben Dogo'nun oxford modelini almıştım. Havaların ısınmasıyla iki gündür sabahtan akşama giyiyorum ayakkabıları ve gerçekten memnunum. Benim de ayakkabılarla genelde çok sorunum olur. Ama yapıldığı madde çok yumuşak olduğundan herhangi bir vurma söz konusu değil. Yumuşacık ve ayağını sarıyor. Ama taban konusunda sıkıntı yaşayabilirsin belki. Tabanı dümdüz, ortopedik değil. Ben böyle ayakkabıları tercihen daha çok seviyorum ama ayaklarım hassas dediğin için ortopedik taban olmaması senin için kötü olabilir bilemedim. katharsis de botlarından almıştı bir de ona soralım nasılmış botlar rahatlık konusunda ?
Bende bi bot, bi de oxford var. İkisi de çok hafif, rahat ve içleri yumuşacık. Botlar dedikleri gibi geniş, ama oxfordlar biraz dar kalıplı. Numara seçerken bunu dikkate alın bence. Bot mu oxford mu derseniz ben bot derim ama. Karda kışta giydim gayet dayanıklı, sıcak da tutuyor. Hem de tabanları kalın, daha rahat.
Bu arada markafonide 3 günlük Dogo kampanyası var şu an, haberiniz olsun. :)
Bilgilendirdiğiniz için ikinize de teşekkür ederim Zeze ve katharsis :) Oxford modelini almayı düşünüyordum ama tabanının ince olduğunu öğrenmek biraz tedirgin etti. Ortopedik ayakkabıları tercih ediyorum genellikle yoksa spor ayakkabı bile ayağımı vuruyor.
Bot konusu daha çok aklıma yattı. Gerçi bu havadan sonra giyilmez ama önümüzdeki kış için hoş bir hazırlık olur. Verdiğiniz tüm bilgiler için tekrar teşekkür ederim. Ayakkabılarınızı iyi günlerde kullanın :)
Yorum Gönder