Yaşlanmak


Son zamanlarda yaşlandığımda nasıl bir hayatım olacağı ile ilgili daha sık düşünüyorum. Çeşitli teorilerim var tabi. Bunlardan biri de The Simpsons'daki çatlak teyze gibi kedilerimle saçı başı dağınık, ne dediğim anlaşılmaz bir şekilde takılmak. ( Ps. Kedileri pek sevmem, hatta hiç sevmem )
   



Daha huzurlu bir hayat olur belki diyorum. Daha az kaygı, daha az telaş. Olan olmuş artık yaşamaya bak tadında.

Kafamı dağıtmak için dışarılarda dolanırken de çok gözüme takılıyorlar. İzliyorum, gözlüyorum, süzüyorum. Hikayelerini merak ediyorum. Sırrınız ne diye sormak istiyorum. Kaç yıl olmuş sıkılmadın mı? Ben şahsen yirmi yıldır buralardayım. Şimdi bu yirmi yılın beş yılını hiç hatırlamadığımı da düşünürsek, on beş yıllık bir geçmişim var. Bence epey olmuş. Altmış, yetmiş benim için inanılmaz rakamlar.

Benim hafızam da kötü zaten. Şimdiden geriye dönüp baktığımda ilkokul yıllarım epey sisli, bulutlu. Diyelim ki geldim altmışlı yaşlara, ben ne anlatacağım kıvırcık şebelek torunlarıma?

 O yaşta tek derdim bu olsun bence.




     


Zeze

Phasellus facilisis convallis metus, ut imperdiet augue auctor nec. Duis at velit id augue lobortis porta. Sed varius, enim accumsan aliquam tincidunt, tortor urna vulputate quam, eget finibus urna est in augue.

2 yorum:

Bir Adamın Güncesi dedi ki...

kedileri bende sevmem. zorunlu kalmadıkça.

katharsis dedi ki...

kedileri sevmek için nası bi zorunluluk yaşadığını merak ettim.:) ben severim. çok severim keretaları.