Midnight In Paris

“We all fear of death and question our place in universe. The artist’s  job is not succumb to despair but to find an antidote for the emptiness of the existence.”

Umutsuzluğa kapıldığım bir gün de ihtiyacım olan film ve replik.
Neden mi umutsuzluğa kapıldım ; eski sevgilimin ayrıldığını sandığım yeni sevgilisiyle çok mutlu olduğunu gelecek planları yaptığını öğrendim, pek sevgili arkadaşlarımın  “ ee yok mu sen de yeni haberler” sohbetlerine maruz kaldım ve verebilecek bir cevabım yoktu, herkesin büyüdüğünü ve hayatında güzel şeyler olduğu gördüm hepsi adına tek tek içtenlikle sevindim ama günün sonunda kendime dönüp baktığımda biraz umutsuzluğa kapıldım. Her zaman söylerim The Simpsons’taki kedileriyle takılan deli kadın gibi olacağım yaşlanınca.
Her neyse filme dönersek öncelikle gerçekten tebrik ediyorum kasıtlı mı yapıldı yoksa popüler mi olmadı film ama şuna minnettarım ki filmi pek çok yerde gördüğüm halde hatta dergilerde okuduğum halde asıl konusu hakkında hiçbir spoiler okumamıştım ve sahneler ilerledikçe müthiş zevk aldım !
BURDAN SONRA SPOILER İÇERİR.




Neleri sevdim ?

*Afişinde çok sevdiğim Van Gogh un tablosunun olmasını
* Yazıma başladığım cümleyi
*Her izlediğim filmde bir kere daha aşık olduğum Marion Cotillard’ı
*Hayran olduğumuz sanatçıların en yalın hatta komik halleri ile canlandırılmasını( Dali’nin gergedan takıntısı ya da Hemingway’in hafif agresif şiddet sever hallerini mesela )
*Verdiği mesajı : Herkes ait olmadığı bir döneme özlem duyar, anı yaşamaz. Yapmayın etmeyin.
*Muhteşem Paris manzaralarını
*Woody Allen’ın fotoğraf çeker gibi film çekmesini.

Zeze

Phasellus facilisis convallis metus, ut imperdiet augue auctor nec. Duis at velit id augue lobortis porta. Sed varius, enim accumsan aliquam tincidunt, tortor urna vulputate quam, eget finibus urna est in augue.

1 yorum:

Esra dedi ki...

aklımda olsun, ben de izlemeliyim bi ara öyleyse ! :)