Öncelikle, eğer okumadıysanız Anlatmış mıydım sana? adlı yazıyı okumanızı, en azından göz gezdirmenizi temenni ediyorum. “Gerçek
Hayattan Alınmıştır” diye bir tiyatro oyunu üzerine yazmıştım.

O durum, “Öldün Duydun mu?”da kıkır kıkır
güldürürken, “Gerçek Hayat”ta gözleri doldurup hafiften de kalp atışlarını
hızlandırıyor. “Bekleme Salonu”nda bir “Vay çakallaar” çektirip, acımasız iş
dünyasından daha da soğutuyor. (Zaten geçenlerde Margin Call diye bi film
izledim, yine korktum takım elbiseli beyaz yakalılardan. Hayır yapmayayım
diyorum, insanları sınıflandırmayayım diyorum, ama popüler kültür
önyargılarımın yakasını bırakmıyor. Zeze büyüyüp böyle iş kadını falan olunca
geçecek önyargılarım bence. Hatta şimdiden birazcık azalmış olabilir. Gülücük.) "O.B.E.B"de ise bilmece gibi düşündürüyor. Şahsen hâlâ düşünüyorum.

Kumbaracı50 üçlemesinin devamı olan Barzo ile
Konserve’yi ve Dertsiz Oyun’u izlemek için sezonu beklerken; 444 ve Fail-i Müşterek için de takipteyim. Bir de Yiğit Sertdemir’in yeni
oyunlar yazmasını ve Kumbaracı50’de, o garip büyülü salonda sahnelemesini beklemekteyim.
Ne diyeyim, belki bi gün birinde, bi şekilde yer almak da kısmet olur.
Gerçek Hayattan Alınmıştır'ın yeni farkettiğim fragmanı. Buyrun izleyin, oyunu da izleyesiniz gelsin.:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder