IF - Laurence Anyways - Xavier Dolan

Yaptıkları işleri ve yaşlarını öğrendiğim zaman beni derin düşüncelere iten, varlığımı sorgulatan, boşa geçen zamanlarımı pişmanlıkla hatırlatan, "Bu yaşa geldim, bak elalem neler yapıyor!" dedirten insanlar var. Bakınız F.A (www.yalinayaklar.org)

Bunlardan biri de Xavier Dolan. 1989 Kanada doğumlu Dolan yazıyor, yönetiyor, oynuyor. İlk defa bir film festivalinde duydum adını ( 2008 ya da 2009 yılı olsa gerek ) ama gidememiştim o zaman. Sonra G'nin iteklemesi ile Annemi Öldürdüm ve Les Amours Imaginaires filmlerini izledim. Sevdim keratayı.

Kendisini araştırırken Ekşisözlükte şuna rastladım çok tatlı buldum:

Bir söyleşide sormuşlar: "Filmin Freudian bir film olması üzerinden yola çıkıp oğlunun cinsel tercihi üzerinden annesi ile ilişkisini bağlıyorsunuz sanırım, bunun hikayeye etkisi nedir?"

Bizim Xavier Dolan da demiş ki: "Açıkçası Freud'u çok okumadım. Daha zeki ve kültürlü olmam için bana biraz zaman tanıyın. Aynı soruyu mesela dört buçuk yıl sonra sorsanız daha iyi olacak. Muhtemelen o zaman size satacağım afilli bir teorim olur ve saatlerce anlatabilirim." Samimi buldum kendisini.

!f 2013 dahilinde olan Laurence Anyways'i de izledikten sonra yönettiği üç filmi de izlemiş oldum. İlk ikisinde başrol olarak da yer almıştı fakat bu sefer sadece yazan ve yöneten olmuş. Kısaca konudan bahsedersek birbirini seven bir kadın ve bir erkek, durağanlıktan uzak bir ilişki, zevklerine düşkün iki insan... Filmin ta en başında adam cinsiyet değiştirmek istediğini söyler. Ama hala kadınlardan hoşlanmaktadır, hala sevgilisini sevmektedir. İnişli çıkışlı bir aşk, iddialı bir değişim hikayesi, toplumun bu değişime tepkisi... Kısa kısa yorumlar yapalım o vakit:

- Adam gerçekten görsel şölen niteliğinde filmler çekiyor. Kullanılan renkler, seçilen fonlar, vurgulanan görseller, karakterlerin marjinal görüntüleri ve kıyafetleri... Bakınız:





- Seçilen müzikler her saniyesi harika birer fotoğraf olabilecek görsellikteki sahnelerle birleşince de tadına doyum olmadı. Şurdan tüm soundtracklere ulaşabilirsiniz.

- Başrolu oynayan Melvil Poupaud yerine daha önce Louis Garrel ( Eva Green'e aşık olduğum the Dreamers'daki ikiz kardeş!) ile anlaşılmış.

- Kımıl ile beraber gittik bu filme. Filmde ikimizin de hoşuna giden bir detay vardı. Filmin başlarında Laurence öğretmenlik yaptığı sınıftaki kızları inceleyerek cinsiyet değiştirme kararını düşünürken parmaklarına ataç takıyordu. Ellerini ensesine götürdüğünde ataçların uzun birer tırnak gibi göründüğü sahne ikimizin de aklında yer etti.



- En en en en keyif aldığım sahne sanırım Fred'in depresif olduğu bir zamanda katıldığı balo sahnesi. Fade to Gray eşliğinde Fred'in salona girişi, gösterişli kıyafeti ve saçları, klip havasında çekimler! Harika bir sahne idi. İzlemek isteyenleri şöyle alalım: Eğer dikkatle bakarsanız Xavier Dolan'ı da bir anlığına görebilirsiniz!


Özetle, filmi çok sevdik. İzleyin, izletin.


Zeze

Phasellus facilisis convallis metus, ut imperdiet augue auctor nec. Duis at velit id augue lobortis porta. Sed varius, enim accumsan aliquam tincidunt, tortor urna vulputate quam, eget finibus urna est in augue.

Hiç yorum yok: